Sonrasında ben güzel sanatlar fakültesine gidemedim, yıllar geçti, pozitif ve sosyal bilimler alanında başarılı olunmasının gerektiği bir çarkın içine girerek biyoteknoloji doktorası yaparken buldum kendimi.
İçimdeki resim aşkı hiç ölmedi. Ben şanslıydım. Engellere rağmen beni destekleyen hocalarım, arkadaşlarım, ailem vardı. Devam ettim, ediyorum.
Herkesin doktor, mühendis, avukat olmasının beklendiği saçma sapan bir sistem içinde, her çocuğun benim kadar şanslı olması mümkün değil. Sanırım burada en çok görev öğretmen ve ailelere düşüyor.
Mesleği her ne olursa olsun severek yapan insanlarla bu ülke yükselir, bu dünya güzelleşir ancak.
İyi bir ressam, müzisyen, yazar, oyuncu vs olabilecekken; suratsız doktorlara, kızgın öğretmenlere, mutsuz mühendislere, diktatör bürokratlara dönüşen nesiller ile değil.
İyi bir ressam, müzisyen, yazar, oyuncu vs olabilecekken; suratsız doktorlara, kızgın öğretmenlere, mutsuz mühendislere, diktatör bürokratlara dönüşen nesiller ile değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder